28 Aralık 2011 Çarşamba

İnsanoğlu acıdan unuturak kurtulabilir mi?

        Geçmişe dönüp baktığımda ne çok acı, pişmanlık, hata var insanın yaşamında. İşte bunlardan kurtulmanın tek çaresi unutmak. Hiç yaşanmamış gibi farz edip sil baştan başlayabilmek her şeye.  İnsan kendini aldatmasa, acısını içinde sonuna kadar yaşasa, ölümün ve acının kol gezdiği bu dünyaya başka türlü nasıl dayanabilir? Severken ayrılığı düşünmediğimiz gibi, yaşarken ölümü de düşünmüyoruz. Oysa azar azar çürüyor vücutlarımız, yaş alıyor hayattan. Aynaya baktığımız da hep aynı kişiyi görmek istiyoruz. İnandığımız insanlar, hayatın bir yerinde bizi hayal kırıklığına uğratabiliyor. Oysa kalbimizi yanlış insanlara açtığımızın itirafını yapabilme cesareti yok birçoğumuz da. Hepimizde onaylanma ihtiyacı var. Çünkü kendimize güvenmiyoruz yeteri kadar. Birinin varlığı sayesinde varoluşumuzun anlamına inanıyoruz. Başarılı olmak istiyoruz, övülme değer bir hayatımızın olmasını…
          Oysa gerçek özgürlüğü keşfedebilsek, kanat takıp uçabilsek, gökyüzü denen âlemi seyredebilirsek, ömür dediğimiz bu rüyayı bir bütün olarak görüp, her canlının yalnız aşk üzerine yaratılacağını hissedeceğiz. Sessizliğin huzurunu fark ettiğimizde orada kelimeler anlamsızlaşacak. Sadece teslimiyetin o iç huzurunu yaşıycaz. Hayatın anlamını aşkın güzelliğiyle açıklayabildiğimizde o zaman gerçek insanlar olduğumuzu kabul edicez belki de.

YAZAR: SEMA YILDIRIM

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.