21 Aralık 2011 Çarşamba

İNSANIN RUHLARI KOKULARIDIR

          Hepimizin hayalleri vardır şüphesiz. Kimimiz bu hayallere kavuşmak ümidiyle, her türlü çılgınlığı yapmaya hazırdır. Hayallerimiz olmadan, yaşam anlamsızdır. Onları elde edemediğimizde yaşamdaki varoluş sebebimizi de yitirmiş gibi hissederiz.
           Geçen gece izlediğim bir film de kokulara karşı inanılmaz derece de duyarlılığı olan Grenoville’nin yaşamı anlatılıyordu.  Filmde geçen hikâye de her şeyin kokusunu alan bu adam, bir gün kendi kokusunun olmadığını anlar ve hayatının tüm anlamını yitirir.  Ve bu eksikliği gidermek içinde insanlara ve kokulara ihtiyaç duyar. Bunun içinde akla gelebilecek her türlü çılgınlığı yapmaya, cinayetler işlemeye hazırdır.
             Bu hikâyede kendi hayatımızdan yola çıkarak, almamız gereken çok büyük dersler var. Hayallerimiz ve uğruna mücadele verdiğimiz hırslarımız, bizi insanlıktan çıkarıp, mantıklı davranmamaya ve bencil olmaya itiyor bu hikâye de olduğu gibi. Hikâye de sona gelindiğinde Grenoville, hayalini gerçekleştiriyor. Güzel kadınlardan elde ettiği kokularla, bu kokuların karışımından büyüleyici, herkesi baştan çıkartan bir korku yaratıyor. Bu hayali birçok kişinin ölümüne sebep de olsa, güzelliğin ve mutluluğun kokusunu yaratması onu ölümden bile kurtarıyor son anda. Hayalini gerçekleştirip, herkesin sevgisini kazanan Grenoville, yaşadığı bu olaydan sonra yine de kendisini yalnız hissetmektedir. Gerçek anlamda sevilip, sevilmemektedir. Doğduğu şehre yeniden döner ve hayalinde kokusunu ilk duyduğu zaman hayran olduğu kız belirir. Onunla sevişir, ama yanlışlıkla onun ölümüne sebebiyet vermiştir. Grenoville’de her insan gibi sevmek ve sevilmek istemiştir. Bu kadar cinayet işlemesinde, kendi varoluş nedenini bulma, kendini daha çok önemsemek yatar. Ama ne yazık ki hayalleri ve hırsları uğruna hiçbirşeyin değerini bilmeyen insanoğlu gibi o da mutsuz olur, yalnızlıktan kurtulamaz.
                Hayattayken, kendimiz olabilmek için mücadele vermek, düşlerimizin peşinden gitmek hepimizin hayalidir.  Ama hayalimize ulaştığımızda, gerçek anlamda mutlu olmak o kadar kolay değildir. Filmde geçen o cümle de ifade edildiği gibi ‘ İnsanların ruhları kokularıdır’.İnsanın kokusu, ruhunun güzelliğini taşır. Güzel bir koku insanı mutlu eder, sevgiyi çağrıştırır. İçimizde yaşattığımız duygulara rağmen, ruhumuz hala temiz kalabiliyorsa, etrafa yaydığımız koku, mutluluğun ve sevginin kokusudur. Bu kokununsa seveni ve büyüleneni çok olacaktır. Can Yücel’in dediği gibi, sevdiğin kadar sevilirsin bu yaşamda.
 YAZAR: SEMA YILDIRIM

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.